Duygusal zeka bir kişinin kendisinin veya başkalarının duygu ve düşüncelerini anlama, sezme, yönlendirme veya yönetme kapasitesi ve becerisinin ölçümüdür. Yeni bir kavram olarak meydana gelmesinin yanı sıra sürekli olarak değişip güncellenme göstermektedir. Alanında uzman bazı psikologlar duygusal zeka ve duygusal bilgi olarak bu konuyu ikiye ayırmayı tercih ederler.
İnsanlar kendilerini farklı farklı alanlarda zeki olarak tanımlayabilir. Örneğin bir kişi sınavdan yüksek not aldığı için zeki olduğunu düşünürken diğer bir kişi yazı yazma becerisinde çok iyi olduğu için kendisini zeki olarak görebilir. Bu kavram göreceli bir durumdur. Zeka denilince akla öncelikle sayısal ve sözel anlamda zeki olmak gelebilmektedir. IQ testi ile matematiksel veya sözel anlamda olan zeka ölçülebilir fakat zeka bunlardan çok daha soyut bir kavramdır. Karmaşık ve canlı bir yapıda olduğu için tek bir testle ölçülmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir.
Duygusal Zekanın Bileşenleri
Salovey ve Mayer, duygusal zeka türlerini 5 ana başlık altında toplamışlardır.
Öz Bilinç
Duygusal zekanın temel taşı, kişinin iç dünyasında yaşananları sürekli farkında olması anlamına gelen öz bilinçtir. İnsan ilk başta, çoğu zaman ne hissettiğini ve düşündüğünü farkında olsa da üstünde biraz düşündükten sonra aslında ne hissedip düşündüğünü hatırlamakta veya algılamakta güçlük çeker. Öz bilinç, kişinin iç dünyasındaki duygu ve düşüncelerinin farkında olmasıdır.
Duyguları İdare Edebilmek
İnsanın kendini iyi hissetmesi için acı veren duyguları hiç yaşamaması veya bastırması gerekmez. Her duygunun gerektiği zamanda ve dozunda yaşanması gerekmektedir. Bu noktada devreye duygusal zekanın bir diğer bileşeni olan, duyguları idare edebilme yeteneği girer. İnsanın hayatını olumsuz yönde etkileyecek ve kişiyi karamsarlığa sürükleyecek duyguları dengeli bir şekilde yaşaması anlamına gelir. Kısaca kendini bu tarz duygularda dizginleyebilmesidir.
Kendisini Harekete Geçirmek
İnsan duyguları kişiyi bir konuda harekete geçirebilir veya duraksatabilir. Duygusal zeka bu noktada yetenektir. Diğer yetenekleri törpüleyerek kökünden şekil verip etkiler.
Başkalarının Duygularını Anlamak
Bu noktada değineceğimiz konu bir bakıma empati yeteneğidir. İnsan kendi duygularını ne kadar iyi anlayabiliyor, özbilince ne kadar hakimse diğer kişilerinde duygularını anlama da o kadar iyi olur. Duyguların tarzı sözsüz bir şekilde ilerler. Yani duygusal gerçek aslında sözlerle değil nasıl söylediğiyle anlaşılır.
Sosyal Beceriler
Duygusal zekanın en önemli unsurlarından birisi diğer bireyler ile olan iletişimlerde saklıdır. Diğer kişiler ile sağlıklı ve doğru iletişim kurabilmek veya sosyal anlamda aktif olabilmek duygusal zekanın beceri isteyen bir bileşenidir.
Görüldüğü üzere yaşamın her anında olan bir kavramdır. Kişi duygusal zeka anlamında ne kadar yeterlilik düzeyini ne kadar düşürürse yaşamındaki olaylar kaosa dönüşmeye başlar. Bu durum bir kısır döngü halinde devam ederken etnik bir köken, din, dil, ırk ayrımı yapılamayan evrensel bir durumdur.
Duygusal Zeka Geliştirilebilir Mi?
Bu sorunun cevabı kesinlikle evettir. Bu anlamda zekamızı geliştirmek için yapılacak başlıca şey; duygularımızı yaşadığımız anlarda ne şekillerde yaşadığımızı ve nedenini anlamaya çalışmaktır. Örneğin kızgınlık veya kırgınlık hissettiğimiz zamanlarda bu duyguları içimizde ve dışımızda nasıl ve neden yaşıyoruz diyerek farkına varıp bunu anlamaya çalışmalıyız. Aynı şekilde sadece kendimiz için değil çevremizde olup bitenleri ve diğer bireylerinde duygularını bu şekilde anlamlandırmayı denemeliyiz.
Yine örnek vermemiz gerekirse, bir arkadaşınızın başından geçen size anlattığı bir olayda onu dikkatlice dinleyerek hangi duyguları hangi anlarda yaşamış ve bu duygular onu nasıl etkilemiş diye çözümlemeye çalışabiliriz. Daha sonrasında empati yeteneğinizi devreye sokarak aynı konumda siz olsaydınız hangi duyguları nasıl yaşar, nasıl tepkiler verirdiniz şeklinde kendinize sorular sorup cevaplandırarak duygusal zekanızı geliştirebilirsiniz.
Duygusal zekayı geliştirmek kişisel gelişim içinde oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalara göre duygusal zekası gelişmiş olan kişilerin çevresiyle olan ilişkileri daha uyumlu ve mutlu bir süreç izlemekte. Aynı zamanda kişi kendi yetenek ve becerilerinin daha iyi farkında olup kendisini bu anlamda daha iyi gösterebilmektedir. Etrafındaki insanları yapılacak bir işte daha iyi motive ettiği ve yüreklendirdiği de bilinmektedir. Bu kişiler özgüveni yüksek, sorun değil çözüm odaklı ve sorumluluk sahibi olmaktadırlar.