Dan Brown, yazdığı romanları çok okunanlar rafından inmeyen, yazmış olduğu Da Vinci Şifresi kitabıyla Katolik Dünyasında tartışmalara sebep olan hatta birbirine katan yazar Dan Brown hakkında bilgi edinmek yazarı daha iyi tanımak için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Hadi yazarı daha da yakından tanıyalım.
Dan Brown
Yazar 22 Haziran 1964 yılı ABD’de, New Hampshire eyaletinde doğmuştur. Anne ilahiyat müzisyeni, babası ise matematik profesörüdür. Phillips Exeter Academy ve Amherst College’da eğitimini bitirdikten hemen sonra Los Angeles’a giderek şarkı yazarı olmuş ve belli bir dönem bu alanda çalışmıştır. Beklediği başarıya ulaşamayınca evine geri dönen Dan Brown, okumuş olduğu Exter Academy de İngilizce öğretmeni olarak çalışmıştır. Yazı yazma aşkı ile dolup taşan yazarımız, yazmadan durmadığı için öğretmenlik döneminde de kurgu üzerine yazılar yazmaktadır.
İçinde kaybolduğumuz resmen her anını yaşadığımız okurken büyük zevk aldığımız o romanları yazabilmek için son derece sıkı ve iyi bir araştırma yapmaktadırlar. Yazarımız Dan Brown da bu konuda oldukça hassas bir yazardı. Romanlarını yazmadan önce ayrıntılı bir şekilde araştırmalar yapar. Bunun yanı sıra ressam ve sanat tarihçisi olan eşi Blythe Brown, araştırma yaparken eşine yardım etmektedir. Romanlarında yer verdiği tema ağırlıklı olarak sembollerdir. Bu semboller komplo teorileri ve gizli toplumlar üzerine oluşturulmuştur.
Gerçek dünyada da bu konular oldukça ilgi çekmektedir ve insanı sürüklemektedir. Dan Brown kitaplarını yazarken kendini olayların içerisinde görerek, hissederek yazmaktadır. Kitaplarının bu denli etkilemesinin nedenlerinden biriside budur. Yazma aşkı ruhunu sarmış olan yazarımızın il romanı Dijital Kale 1996 yılında çıkarılmıştır. Bu roman sayesinde büyük başarılar sağlamayı başarmıştır. Bu daha başlangıçtı tabi. Yazarın en büyük başarısı Da Vinci’nin Şifresi ile olacaktı.
Da Vinci’nin Şifresi
Dan Brown tarafından 2003 yılında çıkarılan, ortalığı ayaklandıran ve satış rekorları kırmış olan Da Vinci’nin Şifresi İsa ile ilgili olan tarihi sırları Da Vinci’nin eserlerinde saklı ipuçları olduğunu vurguluyor. Kitapta Da Vinci’nin de bir tarikata üye olduğu kitaptaki ilginç iddialardan birisidir. Kitap bir cinayet ile başlamaktadır. Cinayetin çözümlenmesi sırasında ki süreçte İsa’nın enlendiği ve soyunun devam ettiği fikri ile ilerliyor.
Ayrıca kitap da Leonardo Da Vinci tarafından yapılan Son Akşam Yemeği eserinde ise, İsa’nın yanı başında oturmakta olan kişinin Havari Yuhanna değil de Magdalalı Meryem olduğunu ve Magdalalı Meryem’in İsa’nın eşi olduğunu belirtmektedir. Romanda belirtilen bu olayların her birinin Sion Tarikatı tarafından yıllarca korunduğunu belirtmekte ve hikayede işlenmiş cinayetlerin de Papa 2. Jean Paul döneminde gücünü arttırmış olan Opus Dei tarikatınca işlendiğini belirterek ilerlemektedir. Bu olay da Hristiyan dünyasında tartışmalara sebep olmuştur.
Kitabın ortaya çıktığı tarihten itibaren büyük beğeniler almış olsa da aynı zamanda tepkilerde almıştır. Hristiyanlar tarafından oldukça tepki alan kitap, insanlarda İncil’e olan güveni de sorgulatmıştır. Hatta İsa’nın öldükten sonra dirilmediğini Galile Denizinin batı kısmında küçük bir balıkçı kasabasında Magdalalı Meryem ile evlenerek kız çocuğunun olduğunun yazılması ardından büyük tepkiler getirmiştir. Kitap roman olarak basıldıktan sonra Arap ülkelerinde ki ilahiyat fakültelerinde incelenmiş ve anlatılmıştır.
Nasıl bu kitabı yazmaya karar verdi?
Yazarımız, İspanya’da Seville Üniversitesinde çalışıyorken bir çalışma esnasında Da Vinci’nin tablosundaki gizemin farkına varmış ancak bu gizemi çözüme kavuşturamamıştır. Bu soru çözmeyi yıllarca beklerken, Melekler ve Şeytanlar kitabını yazarken Vatikan gizli arşivlerinde araştırmalar yapıyorken Da Vinci hakkındaki gizemler yeniden karşısına çıkmaktadır.
Kitabı yazarken yaşadıklarını Dan Brown şöyle açıklamaktadır: Louvre müzesine gittiğim zaman Da Vinci’nin ün salmış yapıtlarından bazılarının orijinallerini inceleme fırsatı yakaladım. O esnada bir sanat tarihçesi bu tablolardaki gizemleri anlamam için bana yardım etti ve ipuçları verdi. O andan itibaren bu konu beni derinlemesine içine aldı.
Yazar tarafından her ne kadar romanın kurgudan ibaret olduğu söylense de mekanlar, tablolar ve tarihi bölgelerin hepsi gerçek. Onun yanına romanındaki gizli kardeşlik örgütü hakkındaki bilgiler sayesinde okuyucu gerçek olduğunu inandırmış olmalı ki en başarılı romanlar arasında yerini almıştır. Bunun yanı sıra romanda anlatılmakta olan mekanların hepsi ziyaretçi akımına uğrar. Kitabı yaşamak isteyenlerin kalpleri burada atmaktadır.
Dan Brown Hakkındaki Bilmedikleriniz
Yazarı daha da yakından tanımaya devam edelim. İşte hakkındaki bilinmeyen veya az kişinin bildiği gerçekler. Blythe Brown yani eşi eserlerine fon sağlar. Yazar her gün sabahları saat 4’de uyanır yazı yazarmış. Yılbaşı tatillerin de resmi ve dini tatillerde bile yazmayı bırakmamıştır. Yazar yedi dil bilmektedir.
Dan Brown Sydney Sheldon kitabı olan The Doomsday Comspiracy okuduktan sonra ilham alarak kitabı yazmaya karar verdi. Bir roman yazarı olmasına rağmen roman okumaktan nefret ediyormuş. Çok garip geliyor insana. Dan Brown’un Hampshire da ki 10 milyon değerinde ki evinde sayısız geçit bulunmaktaymış.
Romanlarını yazmış olduğu odaya girmek için yatak odasındaki tablonun arkasında ki düğmeye basıp girilebiliyormuş. Gizem kitapları yazan insanın kendisinin de gizemli olması oldukça normal. Roman yazarken masasının üzerinde kum saati bulunurmuş, kum saati bittiği zaman yerinden kalkar şınav ve egzersiz yaparmış.
Dan Brown ilham bulamadığı zaman da baş aşağı durup düşünürmüş.
Dan karakter isimlerini gerçek hayatta ki tanıdığı kişilerden bulurmuş. Örnek verecek olursak Robert Langdon karakterini her kitabında görüyoruz. Bu karakterin mesleğinin öğretmen olması yazarın babasının da öğretmen olmasından kaynaklıdır. Bu durumu Dan Brown şöyle açıklamaktadır; Bu hayatta bana göre en büyük kahramanlar öğretmenlerdir. Babamda bir öğretmendi. Öğrenmek eğlenceli bir iştir. Okuyucu da bunu eğlenceli bulmaktadır. Okuyucuya bir şey öğretmek için bir profesörden daha iyi ne olabilir ki? Dan Brown şarkı yazarlığında başarısız olsa da boş zamanlarında şarkı yazarlığı yapmaktadır.
Brown çifti Da Vinci Şifresi kitabının filminde yer almıştır. Langdon kitap anlaşmaları imzalarken o sahnede arka planda yer aldılar. Çiftin yayınlamış olduğu ilk kitapları başarısız olmuştur. Basımdan kaldırılmıştır. Yazarım kitapları yayınlanmandan öncesi çevirmenler ve editör yeri bilinmeyen ve İnternet olmayan bir odada tutuluyormuş. Yanlarına özel eşyaları bile almaları yasakmış. Oda da aşırı derecede güvenlik önlemleri varmış. Tüm bunları öğrendikten sonra içinizi merak kaplamaması neredeyse imkansız. 3 Ekim’de yayınlanacak Origin kitabı çıkmadan önce seriyi bitirmekte fayda var.